Metabolik sendrom nedir? Kimlerde görülür?

Metabolik sendrom olan kişilerde; olmayanlara göre tip 2 diyabete yakalanma riski 5 kat; aterosklerotik kardiyovasküler hastalık oluşma riski ise 2 kat daha fazladır.

Metabolik sendrom, genetiğe ve çevresel ortama bağlı olarak gelişen; bel çevresi kalınlığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında kalitatif ve kantitatif bozukluk, kan şekeri yüksekliği ile ayırt edilebilen bir kardiyometabolik risk faktörüdür. İşte metabolik sendromun belirtileri;

Belirti 1: Bel çevresi ölçüsü

Şişman kişilerde metabolik sendroma yakalanma riski oldukça yüksektir. Bel çevresi kalınlığı, bedendeki yağlanmanın en doğru ölçümüdür. Önceki yıllarda bu ölçünün azami sınırı erkekte 102 cm, kadında 88 cm olarak belirlenmişken daha sonra risk devam ettiği için bu sınır biraz daha aşağı çekildi. Türkiye’de bu sınır; erkekte 94 cm, kadında ise 80cm olarak belirlendi. Türkiye’de yaşayan her 3 kadından 2’sinin ve erkeklerin yarısına yakınının beli normal ölçülerin üstünde.

Belirti 2: Yüksek kan basıncı

Metabolik sendrom değerlendirmesinde, kan basıncının yüksek olması da önemli bir yer tutar. Özellikle büyük tansiyonu 130’un; küçük tansiyonu 75’in üstünde olanlar metabolik sendroma yakalanma riski taşıyan kişilerdir.

Belirti 3: Kanda bulunan yağ ve şeker değerleri

Metabolik sendrom teşhisini koyarken; kandaki bazı değerler büyük önem taşır. Örneğin; Trigleserid değerinin150’den fazla olması; HDL’nin (iyi guylu kolestrol) kadınlarda 50, erkeklerde 40’ın altında olması ve açlık kan şekerinin 100’ün üstünde olması gibi birçok faktör metabolik sendrom riskini arttırır.

Belirti 4: Genetik faktörler

Metabolik sendromu tetikleyen bir diğer faktör ise genetik yatkınlıktır. Ailesinde kalp hastalıkları, obezite, diyabet, tansiyon yüksekliği gibi hastalıklar olan kişilerde metabolik sendroma yakalanma riski daha fazladır. Ayrıca düzensiz beslenme, stres ve hareketsiz yaşam gibi diğer etkenlerde bu riski arttırır.