Son dönemlerin güzellik pratiklerinde en sık tercih edilen Paris Işıltısı, özellikle 35’li yaşlardan itibaren artış gösteren kırışıklık, kaz ayağı, sarkma ve donuklaşma problemlerine çözüm olabiliyor. Genç ve sosyal yaşamlarını ihmal etmek istemeyen kadınlar, bu tür yaşlanma belirtilerinin üstesinden gelebilmek için cerrahi ameliyat yerine dolgu, ışıltı tedavilerini tercih edebiliyorlar. Türkiye’de Paris Işıltısı olarak bilinen bu yöntem, aslında medikal olarak etkisi kanıtlanmış profesyonel materyallerin cilt dokusuna tekrarlı bir şekilde enjekte edilmesi anlamına geliyor.
Alanında uzman Doktor Yaprak Konakçı’ya Zen Poliklinik’te yüzlerce hastasına uyguladığı Paris Işıltısını sorduk ve ondan detaylı bilgiler aldık. Siz de gençliği beraberinde getirecek bu özel tedaviyi yakından keşfetmek ve tedavi hakkında yalnızca doğru bilgileri almak istiyorsanız haberimizin devamına göz atabilirsiniz.
Paris Işıltısı, Gerçek Bir Gençlik Tedavisi
Paris Işıltısı tedavisinin gücü, içerisinde bulunan hyalüronik asit özünden geliyor. Bizler dolgu süreçlerinde hyalüronik asit temelli malzemeler kullanarak cildin nem tutma kapasitesini arttırmayı önemsiyoruz. Çünkü nem bakımından doymuş bir cilt, tok, canlı ve dolgun görünme şansı daha yüksek olan cilttir. Ciltteki kuruluk problemi genellikle kırışıklıkların belirginleşmesine ve elastikiyetin kaybedilmesine sebep olur. Paris Işıltısı ile cilde enjekte edilecek bu asit ise anlık bir nem sağlamak ile kalmaz, dokuların nem tutma kapasitesini arttırarak uzun süreli bir ferahlık sağlar.
Tedaviyi gerçek bir gençlik iksiri haline getiren bir diğer şey ise içerisinde bulunan vitaminler. Standart olarak hastalarıma uyguladığım Paris Işıltısı kürü içerisinde en az on dört farklı vitamin bulunuyor. Bunların tamamı kullanımı halinde cildi canlandırıp gençleştiren güçlü ürünler. A, B, C, E vitaminleri başta olmak üzere terapiyi güçlendiren bu içerik, nemden iyileşme potansiyeline, egzamadan korunmadan kırışıklık açmaya kadar çok sayıda işe yarıyor. Tam olarak bu yüzden de Paris Işıltısı uzun süreli bir değişim ve yenilik anlamına geliyor.
Aminoasitler ile Cildin Nefes Almasını Sağlıyoruz
Paris Işıltısı kokteyli içerisinde tam 24 farklı aminoasit bulunuyor. Aminoasitler cilt ile bir araya geldiğinde cildin üst tabakasını diş etkenlere karşı daha dayanıklı kılıyor. Bu da çok daha dolgun ve canlı bir görüntüye sahip cilt anlamına geliyor. Özellikle donuk ve renksiz bir cilt görünümünden şikâyet ederek ofisime gelen hastalarımın çoğu için etkili bir Paris Işıltısı kürü harikalar yaratabiliyor. Cildin beslenmesini sağlayan içerik, ayrıca kırışıklık görünümünden de büyük ölçüde kurtulabiliyor.
Paris Işıltısı Seanslar Halinde Uygulanıyor
Elbette bunların tümü için tek seferli değil, düzenli enjeksiyon gerekiyor. Hücreleri düzenli olarak kökten beslemek ve bir sonuç bekleyerek daha iyi bir görünüme sahip olmak mümkün. Bizler hastalarımıza Paris Işıltısını genellikle 3 ya da 4 seans şeklinde uygulamayı tercih ediyoruz. Cildin bu enjekte edilen sıvıyı alması ve kullanması için de seanslar arasında bir hafta ila on günlük aralıklar bırakıyoruz. İlk işlem bu aralıklarla tamamlandıktan sonra hastalarımızın bazıları aylık bazda yeniden hizmet almayı talep edebiliyorlar. Bu da daha kalıcı ve sürekli bir yenilenme anlamına geliyor.
Göz Altında da Uygulanabilen Modern Bir Tedavi
Paris Işıltısı Tedavisi en önemli özelliği ekstra hassas oluşu ile bilinen göz altı alanlarında bile kolaylıkla uygulanabilmesi. Bu modern tedavi sayesinde kaz ayakları, göz çevresi kırışıklıkları ve elbette göz altı morlukları minimize edilebiliyor. Var olan güzelliğini ön plana çıkaran hastalarımızın kliniğimizden mutlu ayrılması ise bize ayrı bir keyif veriyor. Yüksek oranda doğal kaynaklar kullanılarak elde edilen tedavi süreci için bizimle iletişime geçebilirler.
Dr. Yaprak Konakçı
Medikal Estetik Hekimi
(0216) 212 07 47
Facebook: @zenpoliklinik
Instagram: @zenpoliklinik
YouTube: ZenPoliklinik
Google Maps: ZenPoliklinik
