Günümüzde, dünyaya gelen her 10 bebekten biri prematüre bebek olarak dünyaya geliyor. 23., 28., ve 32. haftalar bu süreçte oldukça kritik haftalar.
Bebeğin hayatının riske girmemesi için bu haftalara gelindiğinde doğru adımlar atmak gerekiyor. Özellikle son 15 yılda tıpta yaşanan gelişmeler sayesinde, erken doğan prematüre bebekler için sağlıklı yaşam oranı iyice artmış durumda.
Prematüre Organ Gelişimi Çok Önemli
Prematüre bebeklerde, 22. ya da 23. hafta yaşam sınırı olarak kabul ediliyor fakat 26. hafta geride kalıncaya kadar bu süre gri bölge olarak kabul edilmekte. Bu dönemde organ fonksiyon özellikleri, tam belirgin olarak gelişmiyor. Fakat 28. haftaya girildiğinde, bebek 1 kilogram ağırlığa ulaşırsa; bu risk kısmen azalmış oluyor. Akciğer gelişimi söz olduğunda da dönüm noktası olarak 32. hafta kabul etmiyor.
Her 10 Bebekten Biri Erken Doğuyor
Doğum haftasının normalden az olması, bebeğin organ fonksiyonlarını tamamlanmamasına neden oluyor ve bu yüzden hayati riski artıyor. Günümüzde tıpta yaşanan gelişmeler sayesinde, anne karnında ve doğum sonrasında daha iyi ve daha kaliteli bebek bakım şartları olması, erken doğan bebekler için kayıp oranını giderek azaltıyor. Bu sayede, 27. ve 28. haftada bebeklerin, 1 kilogram üzerinde doğması halinde hayatta kalma oranı %90’a kadar çıkıyor. Ülkemizde bebek ölüm oranları %1 civarında.
Prematüre Bebeklerde 35. Haftadan Sonra Destek Almadan Yaşam Başlıyor
Prematüre bebekler, 35. hafta geride kaldığında, bebekler hiçbir destek olmadan kendi başına nefes alıp vermeye ve kıyafetleriyle kuvöz dışındayken ısılarını tek başına koruyabilmeyi başarıyorlar. Bununla birlikte emme, nefes alma ve yutma koordinasyonunu sorunsuz bir şekilde yapabiliyorlar. Bu yüzden erken doğan bebeklerde, 35. haftaya kadar doktor kontrolü altında izlem gerçekleştiriliyor. Taburcu olduktan 1 ay sonrasına kadar mutlaka koruyucu olunması gerekiyor.
Prematüre Bebekler 3 Yaşına Kadar Yaşıtlarıyla Ayni Kilo Ve Boya Ulaşıyor
Prematüre bebekler 3 yılda yaşıtlarına yetişiyor ve erken doğmaları sebebiyle, prematüre bebekler doğum haftaları ve kilo olarak yaşıtlarından farklı seviyelerde olmalarına rağmen, en geç 3 yaşında tekrar kendi yaşıtları ile aynı fiziksel özelliklere erişiyorlar. Bu durumda %90 oranında başarılı sonuçlar elde ediliyor.
